Nitelikli İnsan Gücünün Türkiye Ekonomisinin Gelişmesine Katkıları

Nitelikli insan gücü ile ilgili görsel sonucu

NİTELİKLİ İNSAN GÜCÜ

İnsanlar her mesleğin hizmetinden yarar­lanmaya ihtiyaç duyar. Bu hizmetlerden yararlanan insanlar hayatlarını rahat ve mutlu sürdürürler.
İnsanlar, yaşamlarını devam ettirmek ve geçimlerini sağlamak amacıyla çeşitli işlerde çalı­şırlar. İnsanlar, yaptıkları işlerin özelliklerine göre ikiye ayrılırlar.
Niteliksiz eleman, fiziksel güce dayalı iş­lerde çalışan kişilere denir.
Nitelikli eleman, iyi eğitim almış ve zihin gücüne dayalı işlerde çalışanlara denir,
Nitelikli insan;
• İşini iyi bir şekilde yapar.
• Daha üretkendir.
• Yenilik ve gelişmelere açıktır.
• Ülke ekonomisinin gelişmesine katkı sağlar.
• Tasarrufludur.

Nitelikli insan, eğitim yoluyla okullarda ye­tişir. Ülkemizde nüfus fazla olmasına rağmen, çe­şitli sektörlerde çalışan nitelikli eleman sayısı az­dır. Nitelikli eleman sayısının azlığı, yapılan işler­den gereken verimin alınmasını zorlaştırmakta­dır. Bu durum ülke ekonomisi için olumsuz sonuç­lar ortaya çıkarmaktadır.
Nitelikli eleman sayısının fazla olduğu ül­kelerin siyasi, ekonomik ve sosyal gelişmişlik dü­zeyleri yüksektir.
Bu konuda yaşanan büyük sorunlardan biri “beyin göçü” adı verilen iyi eğitim almış ve çe­şitli niteliklere sahip kişilerin dış ülkelere göç et­mesidir. Bu durumun engellenmesi için nitelikli elemanlara uygun ve verimli çalışma şartları ha­zırlanmalıdır.

GİRİŞİMCİ ile ilgili görsel sonucu
Girişimcilik Nedir: Girişimciliği net bir tanımın sınırları içine yerleştirmek oldukça zor. İlk kez ortaçağda kullanılan bu kelimenin ‘entreprendere’ kökünden geldiği yani ‘iş yapan’ anlamına geldiği görülüyor. Bu tanım zaman içinde değişti, gelişti ve özellikle 20. yüzyılda daha çok risk alma, yenilikleri yakalama, fırsatları değerlendirme ve tüm bunların hayata geçirilme süreci olarak anlamlandırılmaya başladı. Bu tanımdan da anlaşılacağı gibi girişimcilik sadece kişinin kendi işini kurması değil, mevcut işini revize etmesi veya yeni bir sektöre açılması olabilir. Örneğin, yıllardır sektörde olan bir malın üretimine geçilmesi bir girişimcilik örneği değil, fakat sektördeki diğer malı farklılaştırarak sunmak bir girişimcilik.
Ä°lgili resim
GİRİŞİMCİLERİN BAZI ÖZELLİKLERİ:
Hızlı düşünme, belirsizlik altında hızlı karar alma, kararlı ve azimli olma, güçlü sezgi sahibi, iyi gözlemci, hayal gücü yüksek, kaynaklara ulaşabilecek ilişkiler ağına sahip, kaynaklar arasında özellikle insan kaynaklarını iyi yönetebilen, düşünme ve muhakeme yetenekleri güçlü, çok yönlü düşünebilen, yeninin kabul edilmesini sağlayacak ikna gücüne sahip olan, iyi iletişim kuran, bağımsız düşünebilen, esnek, yaratıcı, kendine güvenen, dayanıklı ve ısrarcı. Bir girişimcide bu özelliklerin büyük kısmı rahatlıkla gözlemlenebilir. Ama girişimcilik için sadece fikir üretebilmek yeterli değildir. Örnek olarak Zeka-Akıl ve Zeki-Akıllı arasındaki ilişki gösterilebilir.

 Ä°lgili resim

Vatandaş Olarak Görev ve Sorumluluklarımız

Neden Vergi Veririz?

vatandaş olarak görev ve sorumluluklarımız nelerdir ile ilgili görsel sonucu

Vergi vermek bir vatandaşın en önemli ödevlerinden birisidir. Bir ürünü kaçak kullanmak, faturasız almak kısa bir süre için size yarar sağlıyor gibi gözükse de aslında devlet adına büyük bir kaos ortamını oluşmasına ve bu nedenle de zaman içinde size zarar veriyor demektir.

Fişsiz olarak aldığınız her üründe kazandığınız KDV değeri aslında size yapılacak olan yol, iş imkanı, hastane ve daha birçok hizmet anlamını taşımaktadır. Devletin durumunu daha iyi bir hale getirmesi için vatandaşların görevlerini bilerek vergi ödemesi gerekmektedir. Yeterli şekilde vergi toplanamaması halinde devletin kasası çöküş aşamasına dahi gelebilmekte ve sistemin yürümesi imkansız hale gelerek rüşvet yaygınlaşmaktadır. Bu da adalet sisteminin dahi sarsıldığı bir toplum anlamına gelir.

                 VATANDAŞ OLARAK GÖREV VE SORUMLULUKLARIMIZ

vatandaş olarak görev ve sorumluluklarımız nelerdir ile ilgili görsel sonucu

Bir ülkenin tüm vatandaşlarının yerine getirmesi gereken bazı görev ve sorumlulukları vardır. Bilinçli bir vatandaş olmak için bunların farkında olmalı ve yerine getirmeye çalışmalıyız.

Maddeler halinde vatandaş olarak görev ve sorumluluklarımız şu şekilde sıralanabilir:

– Seçme ve seçilme hakkının kullanılması

– Yasa ve kurallara uyulması

– Toplum kurallarının benimsenmesi ve uyulması

– Verginin aksatılmadan verilmesi

– Erkeklerin askerlik görevini yapması

– Hak ve sorumlulukların bilincinde olunması

– Toplum huzurunu bozmamak adına tüm bireylere saygı ve sevgi ile yaklaşmak

– Barışın yanında olup şiddetten uzak durmak

– Eşitlik, özgürlük ve demokrasi savunucusu olmak

 

Ancak bunlardan birini yapmadığımız zaman :
Örneğin vergi vermediğimiz zaman yapılan okulların-hastanelerin-bankaların parası çıkmadığı için büyük sorunlar yaşanır.

Bunun haricinde anayasaya uymadığımız zaman ; Bir çok sorunlar çıkar.

indir (1)

 

Vatandaşlık Haklarımız Nelerdir?

En önemli hakkımız yaşama hakkıdır. Bunların dışında kişi dokunulmazlığı, düşünce ve kanaat hürriyeti, özel yaşamın gizliliği, bilgi edinme, vatandaşlık, eğitim, sağlık, beslenme, seyahat ve yerleşme, dilekçe, konut dokunulmazlığı gibi haklarımız vardır.

Nitelikli İnsan Gücü ve Meslek Seçimi

“Memleketi ilim, kültür, iktisat ve bayındırlık sahasında da yükseltmek, milletimizin her hususta pek verimli olan kabiliyetlerini geliştirmek, gelecek nesillere sağlam, değişmez ve olumlu bir karakter vermek lazımdır.’ Atatürk

atatürk ile ilgili görsel sonucu

Atatürk bu sözüyle ülkemizin kalkınması ve çağdaş ülkeler düzeyine erişebilmesi için nitelikli insan gücüne ihtiyacı olduğunu belirtmektedir. Gelişen teknolojik ve ekonomik şartlar beden gücünden çok insanların eğitim durumlarını öne çıkartmaktadır. Nitelikli insanlardan yararlanma günümüzde kurum ve kuruluşların aradığı ön koşullardandır.

Çevremizde yaptığı işlerle insanlara yararlı olan kişiler vardır. Bu kişilere saygı duyarız. Çünkü bunlar insanlara yardımcı olmak, onlara yol göstermek, dertlerine çare olmak vb. alanlarda çalışmalar yaparlar.

İyi bir eğitim alarak, yeteneklerini ortaya koyarak, isteklerini gerçekleştirebilme becerisine sahip insanlara nitelikli insan denir. Bu insanları nitelikleriyle öne çıkarlar. Gelişmiş toplumların en temel özelliklerinden birisi nitelikli insanlara sahip olmalarıdır. Niteliklerinin farkında olup, bu potansiyeli gerçekleştirebilmiş insanlardır.

Maddeler Halinde Nitelikli İnsanların Başlıca Özellikleri

  • İşini en kısa zamanda ve en düzgün biçimde tamamlar. Vizyon sahibi insanlardır.
  • Zamanın ne kadar değerli olduğunu bilir ve israf etmez. İş yaparken malzeme, enerji, insan emeği gibi kaynakları verimli kullanır.
  • İnsanlara faydası dokunur. Toplumun ve ülkenin gelişmesi için elinden gelen her şeyi yapar.
  • Üretkenlik becerisi gelişmiştir.
  • Gelişmeleri yakından takip ederler, yenilikçi fikirlere açıktırlar.
  • Kendi alanlarında en iyisi olmak için var güçleriyle çaba gösterirler.
  • Sorunlarla karşılaştıklarında pes etmezler. Problem çözme becerileri gelişmiştir.
  • Ekip çalışmasına yatkındırlar. Uyum sağlamakta zorlanmazlar.

Nitelikli İnsan Gücünün Ekonomiye Katkıları

Nitelikli insanlar, ülkelerinin sahip oldukları en önemli değerlerdir. Ülkenin ekonomisine katkıda bulunacak çalışmalarda bulunurlar ve başarılı olurlar. Sorumluluk bilinci gelişmiş olan nitelikli insanlar, toplumsal ve ekonomik sorunlara karşı hassas davranırlar ve çözüm yolları geliştirmekte zorlanmazlar.

Meslek seçimi

Meslek seçiminde önemli olan, “Ben hangi işi yapabilir, hangi işte mutlu olurum?” sorusuna cevap verebilmektir. “ Ben şu meslekten ne kadar para kazanırım?” sorusu insanı yanılgıya götürür. İnsanın mutlu ve huzurlu olacağı bir mesleği seçmesi gelecek yaşamında büyük önem taşıyacaktır.

Seçmek istediğiniz meslek yeteneklerimize, kişiliğimize, ilgimize ve karakterimize uygun olmalıdır. Bu özelliklerin çok iyi değerlendirilmesi gerekir.

Seçeceğimiz mesleği öncelikle çok sevmemiz gerekir. İnsanın sevdiği mesleği yapması hem kendisini mutlu eder hem de mesleğinde başarılı olmasını sağlar. İnsan mesleğinde zaman zaman olumsuzluklarla karşılaşabilir. Bunlar insanı korkutmamalı. Bilinmelidir ki her mesleğin kendi içinde bazı zorlukları vardır. Bu zorluklarla mücadele ederek üstesinden gelmek insanı başarıya ulaştırır.

Seçilen meslek insanın geleceğine yön verir, özel yaşamınızı etkiler. Severek yapılan meslek insana huzur verir, aile yaşamının da mutlu olmasına katkı sağlar. Bu nedenle seçeceğimiz meslek hakkında bilgi sahibi olmak, yetenek ve ilgi alanımıza uygun meslek seçimi yapmak son derece önemlidir.

meslek seçimi ile ilgili görsel sonucu

HANGİ MESLEK?

Meslek: Kişinin geçimini sağlamak için sürekli yaptığı işe meslek denir.
-İnsanlar mesleklerini ilgi yeteneklerine göre seçmelidir. Eğer istemediği işte çalışırsa başarısız olur ve kendini geliştiremez. Seçilen meslek insanın kişiliğine, yetene­ğine, ilgisine, aile durumuna, değerlerine ve amaçlarına uygun olmalıdır.
Meslek seçimi, yaşam biçimini etkiler. Nerede yaşanacağı ve sosyal yaşantının nasıl düzenleneceği meslek seçiminde oldukça önem­lidir. İş şartları, kişiye sağladığı yaşam koşulları daha sonra kişinin verimli çalışmasını etkileyebilir.
Mesleğe yönlendirmenin doğru yapıldığı ülkelerde insanlar, mutlu oldukları ve sevdikleri işleri yaptıkları için çalışma alanlarındaki verimli­likleri artmaktadır. Bu durum ülke ekonomisine olumlu katkı yapmaktadır.
-Yanlış meslek seçiminde rol oynayan faktörler:
1- Ailenin yönlendirmesi
2- Çevreden etkilenme
3- Kişinin yeteneklerini tanımamış olma

meslek seçimi ile ilgili görsel sonucu

Ülkemizde Ekonomik Faaliyetler

ekonomik faaliyetler ile ilgili görsel sonucu

Ekonomi, bir milletin yaşam kalitesinin arttırılması için yapılan tüm işlemlerdir. Sanayi, tarım, turizm ve doğal kaynaklar Türkiye’deki ekonomik işlemlerin 4 ana koludur.

Türkiye’de Sanayi

Sanayi, planlı faaliyetler nihayetinde ham maddenin mamule dönüştürülmesidir. Ham madde burada hem doğal hem de insan ve hayvan üretimi olan maddeleri kapsamaktadır. Ulaşım, pazarlama, iş gücü, enerji, sermaye, ham madde sanayinin temel unsurlarıdır. Sermaye Türkiye’nin sanayi kolunun en sorunlu kısmıdır. Ancak tüm diğer şartlar sanayi gelişimi için makuldür. Adana-Mersin arasındaki bölge, İstanbul-Adapazarı arasındaki bölge, İzmir ve çevre bölgeleri sanayinin Türkiye’de yoğunlaştığı bölgelerdir. Kayseri, Ankara, İzmit, İstanbul ve Bursa sanayinin geliştiği iller olarak sayılabilir. Güneydoğu Anadolu Bölgesi önceden sanayi alanında pek etkinlik gösterememiş olmakla beraber son yıllarda Gaziantep ve Adıyaman şehirleri sanayinin gelişmeye başladığı şehirler olmuştur.

Gıda, dokuma, deri, maden, otomotiv ve kimya sanayi Türkiye’deki en belirgin sanayi kollarıdır. Otomotiv son yıllarda en çok gelişen sanayi kolu olmuştur ve gelişmeye devam etmektedir.sanayi ile ilgili görsel sonucu

Türkiye’de Tarım

Tarım, toprağın ekilerek ve dikilerek üretime tabi tutulmasıdır. Türkiye’nin tarım yapılan alanının toplam yüz ölçüme oranı %36’ya denk gelmektedir. Son yıllarda tarım işçisi sayısı git gide azalmaktadır ancak Türkiye’nin geçmişinde temel ekonomik faaliyetin tarım olduğu uzun yıllar bulunmaktadır. Artık Türkiye’de modern tarım mevcuttur ve sulama sistemleri gelişmiş, ıslah edilmiş tohum kullanımı yaygınlaşmış, modern tarım aletleri üretilmekte, ziraat fakülteleri işlemektedir. Ayrıca Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) gibi bir projeye imza atılmıştır. Bu proje Türkiye’deki en mühim tarımsal gelişim projesidir.

Ormancılık, su ürünleri, hayvancılık gibi faaliyetler de tarımsal kabul edilmektedir. Türkiye bu alanlarda da önemli gelişmeler yaşamıştır.tarım ile ilgili görsel sonucu

Türkiye’de Turizm

Bacasız sanayi olarak geçmekte olan turizm özellikle geçtiğimiz 10 yılda büyük yol kat etmiştir. Her sene Türkiye’ye önceki seneden daha çok turist gelmektedir. Bunda yurt dışında yürütülen tanıtım projeleri de etkili olmaktadır.

Tarih ve medeniyet, Anadolu ve Rumeli’de dünyada eşi benzeri olmayan seviyededir. Her tarafta tarihi eserler mevcuttur.

Deniz ve doğa turizmi ise daha çok Ege ve Akdeniz sahillerinde kendini göstermektedir. Buralarda kalite günden güne artmaktadır ve bu da gelen turist sayısını ve memnuniyeti arttırmaktadır. Hem ülkeye döviz girmesi sebebiyle hem de çok miktarda getirisi olması sebebiyle turizmin Türkiye ekonomisindeki rolü büyüktür.

turizm ile ilgili görsel sonucu

Türkiye’de Doğal Kaynaklar

Türkiye bor rezervi başta olmak üzere pek çok maden ve mineral rezervi bakımından çok zengindir. Özellikle bor rezervlerinde tüm dünyanın yüzde yetmişine sahip olarak dünya lideri olan Türkiye bu açıdan çok zengin doğal kaynaklara sahiptir, denebilir. İşlenmiş demir, bakır, linyit, kömür ve mermer hem inşaat sektörlerinde kullanılabilmekte hem de ihraç edilebilmektedir.

Petrol ve doğalgazdaki durum ise madenler kadar iç açıcı değildir. Petrol ve doğalgazın yüzde doksanına yakın bir kısmı ithal edilmektedir. Yani enerji sektöründe Türkiye fazla miktarda gidere sahiptir. Ancak pek çok debisi yüksek akarsu bulundurması sebebiyle Türkiye hidroelektrik konusunda yüksek potansiyele sahiptir. Elektrik, Türkiye’den komşularına ihraç da edilmektedir.

Linyit kömürü Türkiye’de en fazla çıkartılan kömürdür. Fakat linyit kömürü yapısı gereği kaliteli bir kömür değildir ve bu sebeple ihraçtan çok iç tüketim amacıyla çıkarılmaktadır.

Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattı 2008 senesinde açılmıştır ve Türkiye’yi enerji ulaşımı konusunda önemli bir noktaya getirmiştir. Avrupa’nın ihtiyacı olan petrolün Azerbaycan’dan gönderilip Türkiye’den geçirilerek sağlanıyor olması stratejik önem konusunda Türkiye’yi daha üstün bir konuma getirmektedir.

doğal kaynaklar ile ilgili görsel sonucu

Ülkemizde Hayvancılık

turkiyede-hayvancilik-slayt

Ülkemizde Hayvancılık:Hayvancılık; evcil hayvanların etinden, sütünden, derisinden, yününden ve gücünden yararlanmak için yapılır.
Türkiye’de hayvancılık yapılış şekline göre ve beslenen hayvan türüne göre iki ayrı grupta incelenebilir.

Yapılış Şekline Göre Hayvancılık
1- Çayır ve Mera Hayvancılığı (İlkel Hayvancılık): Otlak ve meralarda Çapılan hayvancılığa mera hayvancılığı denir. Doğal koşullara bağlıdır (İklim ve bitki örtüsü). Ülkemizde hayvancılık daha çok mera hayvancılığı şeklinde yapılmaktadır.
Bu hayvancılık türü meraların varlığına bağlıdır. Türkiye geniş arazi varlığına sahip olmasına rağmen çok verimli otlaklara sahip değildir.
Otlakların yetersiz olmasının nedenleri;
– Otlakların giderek tarım arazisi olarak kullanılması
– Otlaklarda aşırı ve erken otlatma yapılması
– Otların erken kuruması
Bu durum da et ve süt veriminin düşük olmasına neden olmaktadır.
Gür çayır ve otlakların oluşmasında yaz yağışları etkilidir. Bu nedenle mera hayvancılığı Doğu Karadeniz Bölümü ile Doğu Anadolu Bölgesi’nde Erzurum – Kars Platosu’nda yaygın olarak yapılmaktadır.
2- Besi ve Ahır Hayvancılığı (Modern Hayvancılık): Islah edilmiş iyi cins hayvanlarla, ahır denilen ve sağlık koşulları uygun modern barınaklarda yapılan hayvancılıktır. Hayvanların beslenmesinde doğal yemlerin yanı sıra suni yemler de kullanılır. Bu hayvancılık modern yöntemlerle yapıldığı için et ve süt verimi daha fazladır. Türkiye’de otlakların azalmasından sonra, besi ve ahır hayvancılığının önemi artmıştır. Marmara ve Ege bölgeleri başta olmak üzere diğer bölgelerdeki büyük tüketim merkezlerinin çevresinde besicilik ve ahır hayvancılığı önem kazanmıştır.
Hayvanlardan süt, yoğurt, peynir, tereyağı gibi ürünler elde eden işletmelere mandıra denilmektedir. Mandıralar büyük kentlerin çevresinde yoğunlaşmıştır.

 

UYARI:
Besi ve ahır hayvancılığı şeker fabrikalarının olduğu yerlerde de yaygındır. Bunun nedeni şekerpancarı küspesinin hayvan yemi olarak kullanılmasıdır.
Kavram Öğreniyorum
Hayvan Soylarının Islahı: Türkiye’de hayvan sayısının çokluğuna rağmen, et ve süt verimi düşüktür. Bu nedenle hayvanlar yüksek verimli ırklara dönüştürülürler. Buna hayvan soylarının ıslahı denir.
1- Büyükbaş Hayvancılık: Başta inek (sığır) olmak üzere manda, deve, at, eşek ve katır gibi hayvanlara büyükbaş hayvan denir. Bunlar içinde Türkiye’de en çok beslenen sığırdır. Et ve süt verimi küçükbaş hayvanlardan daha fazladır.
Türkiye’de büyükbaş hayvancılığın en yaygın olduğu yerler Doğu Anadolu (Erzurum – Kars) ve Karadeniz (Doğu Karadeniz) bölgeleridir. Bunun nedeni, bu bölgelerde yazların yağışlı geçmesi nedeniyle oluşan gür otlaklardır.www_erguven_net-Ulkemizin_kaynaklari_(57)

UYARI:
Büyükbaş hayvancılığın yapıldığı yerlerde, et kombinaları, mandıralar ve deri fabrikaları yaygındır.
2. Küçükbaş Hayvancılık: Türkiye’de küçükbaş hayvancılık, en yaygın olan hayvancılık faaliyetidir, iklim ve bitki örtüsü özelliğine bağlı olarak ülkemizde küçükbaş hayvancılık önem kazanmıştır. Türkiye genelinde yazlar sıcak ve kurak geçtiğinden bozkır bitki örtüsü küçükbaş hayvancılığın yapılmasına olanak sağlamıştır. Koyun, keçi gibi kütlesi küçük hayvanlar küçükbaş hayvanları oluşturmaktadır. Koyun, Türkiye’de en çok beslenen küçükbaş hayvandır. Koyunun en fazla beslendiği bölgeler İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri, Marmara Bölgesi’nin iç kesimleri, Doğu Anadolu Bölgesi’nin güneyidir. Kıl keçisi, eğimli, dağlık arazilere uyum göstermektedir. Türkiye’de en çok Akdeniz Bölgesi’ndeki Toros Dağları’nda beslenir. Tiftik keçisi, İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri ile Orta ve Batı Karadeniz’de beslenmektedir.
3. Kümes Hayvancılığı: Kümes hayvancılığı giderek önemi artan bir faaliyet olmuştur. Kent nüfusunun artması ve sağlığa yararlı olmasından dolayı beyaz et tüketimi ön plana çıkmış, bu da kümes hayvancılığının gelişmesini sağlamıştır.
Ticari amaçlı tavuk çiftlikleri, nüfusu kalabalık olan şehirlerin çevresinde bulunmaktadır. Kümes hayvancılığı en çok Marmara Bölgesi’nde yapılır. Bunu Ege ve İç Anadolu bölgeleri takip eder.

UYARI:
Kümes hayvancılığı, kapalı alanda yapıldığı için doğal koşullardan etkilenmez.
4. Arıcılık
Türkiye, iklim ve bitki çeşitliliğinin fazla olmasından dolayı arıcılığa son derece elverişlidir. Ülkemizde arıcılık bal üretimine yönelik yapılır. Az da olsa arı sütü, polen ve bal mumu üretilir.
Arıcılık; çoğunlukla dağlık ve bitki örtüsünün zengin olduğu alanlarda yapılır. Ege Bölgesi (.Menteşe Yöresi), Doğu Karadeniz Bölümü (Rize ve çevresi), Doğu Anadolu Bölgesi (Erzurum, Hakkari, Bitlis) arıcılığın yoğun olarak yapıldığı yerlerdir.
5. İpek Böcekçiliği: İpek böceği yetiştirme ve ondan koza elde etme işine ipek böcekçiliği denir. Kozalardan ipek denilen dokuma ham maddesi elde edilir, ipek böceği dut yaprağıyla beslendiğinden, ipek böcekçiliği dut ağaçlarının bulunduğu yerlerde yapılmaktadır. Güney Marmara (Bursa, Balıkesir) ipek böcekçiliğinin yoğun olarak yapıldığı yerlerin başında gelmektedir.

6. Balıkçılık
Üç tarafı denizlerle çevrili olan ülkemizde, çok sayıda akarsu ve göl bulunur. Fakat balıkçılık faaliyeti bu potansiyele rağmen yeterince gelişmemiştir. Bu durumun başlıca nedenleri şunlardır;
– Açık deniz balıkçılığının yaygın olmayıp daha çok kıyı balıkçılığı yapılması
– Avlanma yasaklarına uyulmaması (usûlsüz avlanma)
– Avlanmada kullanılan araç ve gereçlerin ilkel oluşu
– Denizlerdeki ve akarsulardaki kirlenmenin artması
– Modern balık çiftliklerinin yetersiz olması
– Balık konserveciliğinin yeterince gelişmemiş olması
Ülkemizde balıkçılık en fazla Karadeniz Bölgesi’nde yapılmaktadır. Bu bölgeyi Marmara, Ege ve Akdeniz bölgeleri takip eder. Bunun yanı sıra ülkemizde balık çiftliklerinde yapılan üretim giderek artmaktadır.

Hayvancılığın Ekonomimizdeki Yeri
– Çok sayıda insana iş imkânı sağlamıştır.
– Ülkemizde halen önemli bir geçim kaynağıdır.
– Ülkemizin hayvansal gıda ihtiyacı karşılanmaktadır.
– İhracatımızın (dış satım) önemli kaynaklarından birisidir.
– Deri sanayisinin ham maddesidir.Ä°lgili resim

Ülkemizde Ormanlarımız

ülkemizde ormancılık ile ilgili görsel sonucu

Türkiye topraklarının %26 oranındaki bölümü orman rejimi altındadır. İyi vasıflı, verimli ormanların kapladığı alan yalnızca %13 gibi çok düşük bir miktarı oluşturmaktadır.
Türkiye’de ormanların dağılışında en fazla yağış miktarı etkilidir. Yağışların fazla olduğu kıyı bölgeler orman bakımından da zengindir. Doğu Karadeniz kıyıları hariç tahrip edilen ormanların kendini yenilemesi yurdumuzun bir çok yerinde zordur.

Ormanlarımızın Coğrafi Bölgelere Göre Dağılış Oranları:

1. Karadeniz Bölgesi %25
2. Akdeniz Bölgesi %24
3. Ege Bölgesi % 17
4. Marmara Bölgesi %13
5. Doğu Anadolu Bölgesi %11
6. İç Anadolu Bölgesi %7
7. G.Doğu Anadolu Bölgesi %3
Ülkede ormancılık sektöründe kamu ve özel kesim olarak yılda ortalama 29 milyon metreküp dolayında odun imalatı yapılmaktadır. Bunun yaklaşık % 68’i yakacak odun olarak kullanılmaktadır. Yurtiçi arz açığının kapatılması için 1985 yılından bu yana her yıl önemli miktarlarda odun ithalatı yapılmaktadır.ülkemizde ormancılık ile ilgili görsel sonucu

Ormanların Faydaları:

. Ormanların toz emici özelliği vardır.
· Ormanların gürültüyü azaltıcı özelliği vardır.
· Erozyonu ve sel oluşumunu önler.
· Ormanlar, bir ısı tamponu gibi görev yapar. Sıcağı ve soğuğu dengeler. Yaz sıcaklığını 5-8.5 ºC azaltırken, kış sıcaklığını da 1.5-2.8 ºC arttırır. Kuru havalarda bile havanın nemini sabit tutar.
· Ormanlar, birçok yabani hayvan ve kuşların yanı sıra, çeşitli yiyecekleri barındırması nedeniyle besin kaynakları açısından önemli bir ortamdır.
· Ormanlar biyolojik dengeyi korur. Yapraklı ağaçlardan meydana gelen bir bir bölgede 50 kuş türü yaşayabilir.
· Ormanlar, ağaçsız bir alana göre 8 kat fazla humus oluşturur ve toprak canlılarının yaşamasına olanak sağlar.
· Ormanlar, egsoz ve benzeri zehirli gazları, kirli suları filtre ederek temizler.
· Oksijen üretir. Ülkenin akciğeridirler.
Orman ürünleri, Asli Orman Ürünleri ve Tali Orman Ürünleri olmak üzere 2 kategori altında toplanmaktadır.

ASIL ORMAN ÜRÜNLERİ

Tomruk ,Tel ve Maden Direği ,Sanayi ve Kağıtlık Odun, Lif- Yonga Odunu Yakacak Odun gibi.

 

ülkemizde ormancılık ile ilgili görsel sonucu

TALİ ORMAN ÜRÜNLERİ

Reçine, Çıra ,Sığla yağı ,Defne ,Şimşir Kök Odunu ,Kekik ,Ada Çayı ,Çam Fıstığı, her çeşit bitki soğanı ,Mantarlar, Kozalak gibi.

ORMANLARIN KORUNMASI:

· Orman yangınları önlenmeli .
· Orman içinde ulaşımın çabuk sağlanabilmesi için yollar yapılmalı.
· Eğitilmiş yangın söndürme ve haberleşme ekipleri bulundurmak.
· Yangınların yayılmasını önlemek için yer yer boşluklar bırakmak.
· Kaçak kesimler önlenmeli.
· Orman içinde hayvan otlatmamak (kıl keçisi).
· Yakacak olarak odun kullanımı azaltılmalı.
· Orman köylerine yeni iş ve geçim kaynakları oluşturulmalıdır.

Ağaç Türü      Alanı

Meşe           6.476.277

Kızılcam       5.420.524

Karaçam      4.202.298

Kavın           1.751.484

Göknar        626.647

Ardıç          447.493

Sedir          417.188

Ladin           289.397

Kızılağaç      95.103

Kestane       88.773

Ülkemizde Su Kaynakları

TÜRKİYE’NİN YERALTI SULARI VE KAYNAKLARI
türkiye'nin su kaynakları haritası ile ilgili görsel sonucu
Yeraltı Suları:
Yeryüzünden sızan sular, yeraltında geçirimsiz bir tabakanın içerisindeki kayaların boşluk ve çatlaklarında tutulur. Bu suya yeraltı suyu denir. Ülkemiz yer altı bakımından oldukça zengindir. Ör: Marmara’da Adapazarı, Yenişehir, Balıkesir ovaları, Doğu Anadolu’da; Muş, Erzurum, Malatya ovaları. Yer altı suyu bilhassa yarı kurak sahalarımızda tarımsal açıdan çok önemlidir. Ör: Konya-Karapınar, Polatlı-Sivrihisar. Bazı kentlerimizin içme suyunun bir bölümü yer altı suyundan sağlanır. Ör: Bursa, İzmir, Eskişehir, Kütahya, Konya gibi.

Kaynaklar: Yer altı suyunun (çatlaklardan) veya tabaka arasından yüzeye çıkmasıyla kaynaklar oluşur.

BELLİ BAŞLI KAYNAKLARIMIZ

Karstik kaynaklar:
Kireç taşlarının çatlaklarından ve yer altı kanallarından çıkan kaynaklardır. Karstik kaynakların suları gür olup, bazı akarsuları besler. (Manavgat, Köprü çayı). Bazı kentlerimizin içme ve sulama suyunun bir bölümünü karşılar. Ör: Pınarbaşı ve Kemalpaşa’dan çıkan kaynaklar, İzmir’in suyunu karşılar.

Artezyen kaynaklar:
Yer altındaki suların insanlar tarafından sondajla çıkarılmasına denir. Bu tür kaynaklar, Eskişehir, Malatya, Erzurum, İnegöl, Bursa, B. Menderes, Gediz ovalarının kenarlarında Ceylanpınar ve Muş ovalarının çevresinde görülür.

Fay kaynakları:
Fay hatları boyunca çıkan kaynaklarıdır. Bunlar genel olarak Ege ve G. Marmara Bölümünde K. Anadolu fay kuşağı boyunca görülür.

Not: Kaynak sularının kalitesini suyun geldiği kayanın kimyasal özelliği belirler. Silis miktarının fazla olduğu sular tatlıdır. Örnek:İzmir Uludağ, Niksar, Tokat suları örnek verilebilir. Kireçli arazilerden çıkan kaynak suları kireçli, Jipsli sahalarınki ise acı olup içme suyu olarak kullanılamaz.türkiye'nin su kaynakları ile ilgili görsel sonucu

TÜRKİYE’NİN KAPLICALARI VE MADEN SULARI

Kaplıca: Sıcak su kaynaklarına kaplıca denir. Kaplıcalar genel olarak kırıklar boyunca yer alır. Bu sular bünyesinde mineral içerirler. Bu yüzden eskiden beri; romatizma, bazı deri ve iç hastalıklarının tedavisinde kullanılır.

1- Güney Marmara Kaplıcaları:
Bursa, Balıkesir, Gönen çevresinde çok sayıda kaplıca bulunur. Burada Çekirge, Kaynarca, Yeni, Kükürtlü, Kara Mustafa ve Eski kaplıcalar vardır. Sakarya ilimizde Kuzuluk, Ilıca köy, Kil Hamamı kaplıcaları vardır. Gönen şehrinin bir bölümü kaplıca suları ile ısıtılmaktadır. Ayrıca, Yalova, Oylat, Burhaniye, Susurluk, Balya, Havran’da kaplıcalar bulunur.

2- Batı ve Güney Batı Anadolu Kaplıcaları
Denizli, Manisa,Aydın ve Muğla illerinde çok sayıda kaplıca bulunur.
Denizli’de Karahayıt ve Pamukkale kaplıcaları, Yenice ve Sarayköy kaplıcaları vardır.
İzmir’de; Bolçova ve Şifne, Bergama’da Güzellik kaplıcaları.
Manisa’da; Alaşehir, Eskişehir, Kurşunlu, Salihli, Çamur hamamı vardır.
Muğla; Köyceğiz gölü yakınında, Sultaniye kaplıcası.
Aydın;da Germencik, Çamur ve Ortakçı

3- İç Batı Anadolu ve Maden Suları

Afyon; Afyon maden suyu, Gazlıgöl, Gerek, Kaya, Heybeli, Ömerli, Soğuş, Sandıklı.
Kütahya; Yoncalı, Ilıca, Murat Dağı, Emet, Dereli, Gediz ve Aksaz, Hamam Boğazı , Simav’da Eynal kaplıcası.
Bilecik; Çatlı ve Selçuk içmeleri.
Eskişehir; Bolu ve Düzce’de de önemli kaplıcalar vardır.

4- İç Anadolu:

Ankara’da; Ayaş, Haymana, Kızılcahamam. Ilgın’da; Ilgın. Polatlı’da; Çiftehan.
Aksaray’da, Ziga. Bor’da; Kemerhisar.
Kayseri’de; Tekgöz, Bayramhacı, kaplıcaları, Boğazköprü, Saz,
Niğde’de; Sakarya maden suyu, kazaklı kaplıcası.
Kırşehir’de, Karakurt, Terme, Bulamaclı.
Yozgat; Sorgun, Sarıkaya
Tokat; Sulusaray
Çorum; Figani ve Mecitözü
Amasya; Hamamözü, Kahramanlar içmesi
Samsun’da; Havza ve Ladik kaplıcaları

5- Güney Anadolu Kaplıcaları

Hatay; Reyhanlı. Malatya’da, İspendere ve Balaban. Maraş; Elbistan

Diğer kaplıcalar:

Erzurum; Ilıca, Dumlu ve Pasinler
Ağrı; Diyadin
Trabzon; Bengisu, Şebinkarahisar.

NOT: Maden suyu ve şifalı su kaynakları bünyelerinde çözünmüş halde çeşitli mineral madde, klor, sülfat ve bir karbonhidrat taşır. Bu yüzden bu kaynakların olduğu alanlar sağlık turizminin gelişmesi açısından önemli yerlerdir.türkiye'nin su kaynakları ile ilgili görsel sonucu

Doğal Dengeyi Korumalıyız

Doğal denge, çevremizde canlılık faaliyetlerinin sürmesi için gerekli olan dengelerdir. Çevremizde canlılık faaliyetlerinin sürmesi için bitki örtüsü, yeryüzü şekilleri ve iklimler belli bir düzende işlemektedir.

İnsan da her canlı gibi doğaya muhtaç bir hayat yaşar. Temel ihtiyaçlarının yanında sosyal hayatta da doğa insanın yaşaması için imkan sağlar. Doğal denge, bilim ve teknolojinin gelişmesinin kötüye kullanılmasıyla bozulmaktadır.

Doğal dengeyi bozan çevre kirlilikleridir. Çevre kirlilikleri, hava kirliliği, su kirliliği, toprak kirliliği, ışık kirliliği, ses kirliliği gibi çok çeşitlidir.

Dünyadaki doğal dengeyi korumak için şunları yapmalıyız:

*Çevre kirliliklerini önlemeliyiz.

*Atıklarımızı geri dönüşüm olacak şekilde ayırmalıyız.

*Su kaynaklarını kirletmemeliyiz.

*Ormanları yok etmemeliyiz.

*Yanlış mimari ve şehirleşmenin önüne geçmeliyiz.

*Hayvanların yaşam alanlarını işgal etmemeliyiz.

*Bitki örtüsünü korumalıyız.

*Avcılığın ve kaçak ağaç kesiminin önüne geçmeliyiz.

doğal dengeyi korumak için neler yapmalıyız ile ilgili görsel sonucu

 

Doğal denge, canlıların ve cansız varlıkların bir arada uyum içinde yaşamasından meydana gelmektedir. Doğal denge, döngülerden ve canlılık faaliyetlerinden oluşmaktadır. Bilimsel olarak fizik kuralları, kimya kanunları ve biyolojik faaliyetlerle birlikte ekolojik sistemler de doğal dengeyi oluşturur.

Doğal dengeyi korumak için çeşitli faaliyetler yapılabilir. Çevre bilinci oluşturulabilir. Çevre kirlilikleri azaltılabilir. Sanayi alanları şehir dışında kurulabilir. Geri kazanım ve geri dönüşüm sistemlerinin ve tesislerinin kurulması gerekir. Doğal dengeyi bozan küresel sorunlara karşı küresel çözümler üretilmelidir. Doğal dengenin korunması, canlıların hayatına sağlıklı bir şekilde devam etmesine sebep verir. Doğal dengenin korunmasıyla canlı nesilleri tehlikeye girmez.

Doğal dengeyi korumanın önemi ile ilgili bilgilendirici çalışmalar yapılabilir.
Doğayı kirletenler uyarılabilir.
Ulaşımda toplu taşıma araçları tercih edilebilir.
Geri dönüşüme daha fazla önem verilebilir.
Kirli atıklar sulara bırakılmayabilir.
Yanan ormanların yerine ağaçlandırma yapılabilir.
Ormanlar yok edilmeyebilir.
Doğal kaynaklar tasarruflu kullanılabilir.

Ä°lgili resim

Ülkemizde Madencilik

ülkemizde madencilik ile ilgili görsel sonucu

Yerkabuğunun farklı derinliklerinde bulunan ve ekonomik değer taşıyan mineral bileşimlerine maden denir. Tektonik, volkanik ve metamorfik olaylar sonucunda kayaçların yapısındaki minerallerin etkilenmesiyle maden yatakları oluşumuna cevherleşme denir. Cevher (filiz) halinde yer altında bulunan madenler taş ve toprakla karışık olarak çıkarılır. Buna tuvönan cevher denir.

Madenler üç ana gruba ayrılır;
-��� Cevherleşmeye uğrayan ve kayaçların bileşimlerinden ergitilerek ayrılanlara metalik maden (demir, bakır, krom, kurşun vb.) denir.
-��� Cevherleşmeye uğrayan minerallerin doğrudan maden olarak kullanılanlara ametal (mermer, kiltaşı, zımpara taşı vb.) denir.
-��� Yakılarak kullanılan enerji kaynağı durumundaki madenlerede (kömür, petrol vb.) yakıt maden denir.
Bir maden yatağının işletilebilmesi bazı şartlara bağlıdır.

Bunların başlıcaları;
-��� Yeraltında bulunan maden rezervinin (toplam miktarın) yeterli olması
-��� Kayaç içindeki cevher oranının (tenor) yeterli olması
-��� İşleme merkezi, kullanım alanları ve ana yollara yakın olması
-��� Gerekli teknoloji ve sermayenin olması gerekir.

Türkiye maden çeşitliliği bakımından zengin olmasına rağmen madenler ülke geneline eşit dağılmadığı gibi bazı madenlerin hem rezervi hem de tenörü fazla olması nedeniyle işletilmesi ekonomik olmasına karşılık bazıları ekonomik değildir. Türkiye’deki madenlerin bulunup çıkarılması için 1935 yılında Maden Tetkik ve Arama Enstitütüsü (MTA) kurulmuştur.

Ä°lgili resim
Başlıca Madenlerimiz

Demir 
maden2Kullanım alanı oldukça geniş olan ve hemen her bölgemizde rezervi bulunan demir ülkemizdeki ağır sayaninin hammadesi durumundadır. Başlıca demir yataklarımız; Divriği, Kangal (Sivas), Hekimhan, Hasançelebi (Malatya), Hatay, Kahramanmaraş ve Balıkesir’de bulunur. Buralarda çıkarılan demir cevheri Karabük, Karadeniz Ereğlisi ve İskenderun’daki demir-çelik tesislerinde işlenir. Yıllık demir cevheri üretimimiz 4.5 milyon ton civarındadır. Dünya’da en çok demir üreten ülkelerin başında Rusya, Çin ve ABD gelir.

Bakır
Bakırın kolay işlenmesi ve iletken bir metal olması nedeniyle kullanım alanı geniştir. Ülkemizde bakırın kullanımı çok eskilere dayanır. Örneğin 8-9 bin yıl öncesinde Çatalhöyük’te kapkacak yapımında bakır kullanılmıştır. Bakırın elektriği iyi iletmesi nedeniyle elektrik-elektronik sanayisinde, makine, mutfak ve süs eşyaları yapımı gibi alanlarda kullanılmaktadır. Yıllık bakır üretimimiz 3 milyon ton civarındadır. En önemli bakır yataklarımız Murgul (Artvin), Küre (Kastamonu), Maden (Elazığ) ve Çayeli (Rize) dir. Murgul, Samsun, Maden ve Küre’de bakır işleme tesisleri bulunmaktadırÄ°lgili resim

Krom
Krom, demirin sertleşmesinde ve paslanmaz çelik elde edilmesinde kullanıldığı için demir-çelik sanayisinin önemli bir ham maddesidir. Paslanmaz çelik savaş sanayisinde, iş makineleri, gemi, uçak vb. araçların makine ve motorlarının yapımında kullanılır. Türkiye krom cevheri ihraç eden bir ülkedir. En önemli krom yatakları Guleman (Elazığ), Köyceğiz, Fethiye (Muğla), Orhaneli (Bursa), Pozantı (Adana), Kopdağı (Erzincan) da bulunur. Son yıllarda krom üretimi 1,5 milyon tonu geçmiştir. Bunun bir kısmı Antalya ve Elazığ’da bulunan ferrokrom tesislerinde işlenirken bir kısmıda ihraç edilir.

Boksit
Boksit’in işlenmesiyle elde edilen alüminyumun kullanım alanı oldukça geniştir, inşaat, otomotiv, elektrik ve elektronik sektöründen mutfak malzemelerine ambalajlara kadar bir çok alanda kullanılmaktadır. Ülkemizdeki en önemli boksit yatakları Akseki (Antalya), Seydişehir (Konya), İslahiye (Gaziantep) ve Karaman’da bulunmaktadır. Bu yörelerden elde edilen boksit Seydişehir alüminyum tesislerinde işlenir.

Bor Mineralleri
Bor, boratlar ve bor bileşikleri olarak adlandırılan bor tuzundan elde edilir. Bor günümüzde ısıya dayanıklı cam gereçler, plastik elyaf ürünleri, fotoğrafçılık, ilaç, boya, çimento sanayisi, jet, roket yakıtlarında, uzay araçları yapımı ve nükleer reaktörlerde kullanılmaktadır. Bu özellikleri nedeniyle bor stratejik bir madendir. Türkiye’de dünya bor rezervinin yaklaşık 3/4 ü bulunmaktadır. Başlıca bor yatakları Seyitgazi (Eskişehir), Emet (Kütahya), Bigadiç (Balıkesir), Mustafa Kemal Paşa (Bursa) da bulunmaktadır. Bor mineralleri Bandırma ve Kırka (Eskişehir) daki boraks ve borik asit fabrikalarındaişlenmektedir.Ä°lgili resim

Kükürt
Tarım alanlarının ilaçlanmasında, gübre ve sülfirik asit üretiminde kullanılmaktadır. En önemli kükürt yatağı olan Keçiborlu’daki (İsparta) işletmeler kapatıldığı için ihtiyacımız petrol rafineleri artıklarından ve ithalat yoluyla karşılanmaktadır.

Zımpara Taşı
Sert bir taş olduğu için yüzeylerin cilalanması, düzleştirilmesi ve parlatılmasında kullanılır. En zengin yataklar Muğla, Aydın ve Denizli illerindedir.

Tuz
Tuz, ülkemizde bol miktarda bulunur. Ülkemizdeki tuz üretimi denizlerden, göllerden ve kaya tuzu yataklarından elde edilir. Yıllık tuz üretimimiz 1.750.000 ton civarındadır. Üretilen tuzun yarıdan fazlası göllerden elde edilir. En önemli göl tuzu yatağımız Tuz Gölü’dür. Türkiye’de tüketilen sofralık tuzun çok büyük bölümü buradan sağlanır. Deniz tuzları içinde ise en önemlisi izmir Körfezi’nde bulunan Çamaltı tuzlasıdır. Kayatuzu yataklarımız Çankırı, Erzurum, Nevşehir, Yozgat ve Kars’ta yer almaktadır.tuz ile ilgili görsel sonucu

Mermer 
Dünya’nın önemli mermer üreticilerinden olan Türkiye zengin mermer yataklarına sahiptir. Afyon, Denizli, Muğla, Bilecik ve Marmara Adası mermerin en çok çıkarıldığı yerlerdir.

Fosfat
Petro-kimya sanayi, gübre sanayi, çimento, cam ve seramik sanayi gibi bir çok alanda kullanılan fosfat, Mardin, Adıyaman, Bingöl ve Bitlis illerindeki yataklardan çıkarılır.

Manganez
Sert çelik yapımında kullanılan manganez Adana, Denizli, Kastamonu, Balıkesir ve Sivas illerindeki yataklardan çıkarılır.

Asbest
Çok yüksek sıcaklıklara ve ateşe dayanıklı olması nedeniyle itfaiyeci elbiseleri, otomobillerin fren balataları ve çatı malzemelerinde kullanılır. En önemli asbest yatakları Bursa, iskenderun, Erzincan ve İzmir’de bulunur.

Barit
Petrol, doğalgaz ve yeraltı suyu sondajlarında sondaj çamurunun hazırlanmasında, sportif eşyalarda (bovling, golf ve teniz topu) cam sanayinde, çeşitli boyaların yapımında ve radyasyon kalkanı olarak ve kavucuk yapımında kullanılmaktadır. Antalya (Alanya ve Gazipaşa), Kahramanmaraş (Elbistan), Muş ve Eskişehir yörelerinde çıkarılmaktadır.

Feldispat
Feldispat, cam, seramik, kaynak elektrotları ve boya sanayisinde kullanılmaktadır. Önemli feldispat yatakları Manisa (Demirci), Kütahya (Simav), Aydın (Çine) ve Muğla (Milas) yörelerinde yer alır.

Oltutaşı
Oltutaşı küçük süs eşyaları ve tespih yapılarında kullanılmaktadır. En önemli yataklar Erzurum (oltu) da yer almaktadır.

Lületaşı
Küçük süs eşyaları, takı ve pipo gibi eşyaların yapımında kullanılan lületaşı Eskişehir’deçıkarılmaktadır

lületaşı ile ilgili görsel sonucu

Güneydoğu Anadolu Bölgesi Tarım Ürünleri

güneydoğu anadolu bölgesi haritası ile ilgili görsel sonucu


Arpa : Bölgede yetiştirilen diğer önemli tahıl olan arpa, en fazla Şanlıurfa, Siirt ve Adıyaman’da yetiştirilir.

arpa ile ilgili görsel sonucu

Pamuk : Bölgede en fazla ekilen endüstri bitkileri arasında yer alan pamuk, halen sulanmakta olan Akçakale ve Gaziantep’te yetiştirilir.

pamuk ile ilgili görsel sonucu


Kırmız Mercimek : Kuraklığa dayanıklı bir baklagildir. Türkiye üretiminin tamamına yakınını bu bölge sağlar. En çok Şanlıurfa ve Gaziantep’te yetiştirilir.

kırmızı mercimek ile ilgili görsel sonucu


Susam : Az bir alanda ekimi yapılmaktadır. Ancak üretimi bölge için önem taşır.

susam ile ilgili görsel sonucu
Antep Fıstığı : Bölgenin karakteristik ürünüdür. Üretimin % 90’ı bu bölgede gerçekleşir.

antep fıstığı ile ilgili görsel sonucu

Üzüm : Özellikle Gaziantep çevresinde bağcılık gelişmiştir. Üretilen üzüm yaş olarak tüketilmesinin yanı sıra pekmez, pestil ya da içki yapımında kullanılır.

üzüm ile ilgili görsel sonucu

Zeytin : Akdeniz ikliminin etkileri görülen Gaziantep yöresinde Kilis ve Islahiye çevresinde yetiştirilir.

zeytin ile ilgili görsel sonucu

Sebze : Sulanabilen alanlarda domates, biber, patlıcan gibi çeşitli sebzeler yetiştirilmektedir.

Meyve : Bölgenin karpuz üretiminde ayrı bir yeri vardır. Özellikle Diyarbakır çevresinde ağırlığı 20 kg’ı aşan karpuz yetiştirilmektedir.